Cumhuriyet`in ilk yıllarında, Atatürk bir devlet başkanını ağırlayacaktır. Resmi törenler için her şey hazırdır. Ancak bir ayrıntı son anda fark edilir; konuk devletin görevlileri devlet başkanlarını temsil eden bir flama hazırlamışlar ancak biz de buna mukabil bir sembol olmadığı anlaşılır. İşte o sembolün arkasındaki adam Katip Hüsnü hikayesi.
Sembol olmadığı fark edildiğinde ne yapılacağı Atatürk‘e sorulur. Atatürk‘ün talimatıyla Askeri Dikimevi‘ne benzeri bir flamanın hazırlanması emredilir.
İstanbul‘daki Askeri Dikimevi komutanı çaresiz ne yapacağını düşünürken, Bahriye Matbaası‘nın duayen ressamına müracaat edilir. Nitekim Hüsnü Bey ertesi güne kadar müsaade isteyerek, ortasında güneş ve bu güneşin etrafında 16 yıldız bulunan tasarımı hazırlayarak Dikimevi‘ne gönderir.
Atatürk’ün Beğendiği Tasarım
Atatürk‘ün beğenisini kazanan bu tasarım ve flama gereken yerlere asılır ve dikimevi komutanı ödüllendirilir. Ancak, forsu tasarlayan ressam unutulmuştur.
Sonraki yıllarda forsu kendisinin tasarladığıyla ilgili bir girişimde bulunmak ister; ancak bu defa da “para ve şöhret peşinde koşuyor” denmesinden çekinerek bu arzusundan vazgeçer.
Cumhurbaşkanlığı Forsu’nu Tasarlayan Adam Katip Hüsnü
Soyadı kanunu çıkınca Tengüz (Deniz) soyadını alan Hüseyin Hüsnü Bey, “Bahriyeli Hüsnü” veya “Kâtip Hüsnü” olarak tanıyordu. Arapça, Farsça ve İngilizce bilen, hat ve şiirle ilgilenen, kanun çalan, ney üfleyen Tengüz yaşamının son dönemlerinde geçimini sinema afişleri yaparak sağlar.
1950 yılında vefat eden Tengüz‘ün kabri Kasımpaşa Kulaksız Mezarlığı‘ndadır.
Bahriye ressamı Hüsnü Tengüz‘ün tasarladığı ve 1978’e kadar kullanılan Cumhurbaşkanlığı Forsu‘nda güneşten çıkan ışınların sayısı 20 iken, 18 Şubat 1978’de getirilen yeni bir düzenleme ile ışın sayısı 16’ya düşürülür.
Güneş sonsuzluğu, yıldızlar 16 büyük Türk devletini temsil ediyor.