Geçen yüzyılın başında, havacılığın henüz emekleme döneminde, Julius Neubronner adlı bir Alman yeni bir fikir ortaya attı. Bir güvercin göğsüne bağlanabilecek minyatür bir kamerayla havadan fotoğraflar çekebilirdi.
Julius Neubronner, Frankfurt yakınlarındaki memleketi Kronberg’in yakınında bulunan bir sanatoryuma ilaç yollamak için güvercin kullanan bir eczacıydı. Eczacılık Julius Neubronner’in aile mesleğiydi. Babası ve büyükbabası da eczacıydı.
O günlerde güvercinler, mesajlar ve küçük malzemeler taşımak için yaygın olarak kullanılırdı. Julius’ın babası, sanatoryumdan reçeteler almak ve hızla tıbbi malzemeleri göndermek için güvercinleri kullanmaya başlamıştı. Güvercinle ilaç transferi sanatoryumun kapanmasına kadar -yarım yüzyıldan fazla bir süre- devam etti.
Bir gün, Neubronner acil bir durum için bir güvercin bıraktı ama güvercin geri dönmedi. Olayın üstünden birkaç gün geçince, Neubronner güvercinin kaybolduğunu ya da avcılar tarafından yakalanıp, öldürüldüğünü düşündü. Bir ay sonra, kayıp haberci beklenmedik bir şekilde Neubronner’in evine geri döndü. Kuşun durumu gayet iyi görünüyordu, bu da Neubronner’ı düşünmeye itti. O nereye gitti? Onu kim besledi?
Neubronner, güvercinlerinin yolculuklarını takip etmeye o gün karar verdi.
Tutkulu bir amatör fotoğrafçı olan Neubronner, bir emniyet kemeri ve alüminyum yardımıyla güvercinin göğsüne minyatür bir fotoğraf makinesi giydirdi. Kameradaki sistemle, önceden belirlenmiş aralıklarla deklanşör çalıştı ve tek bir uçuşta otuz pozlama yakaladı. Kameranın tüm ağırlığı sadece 75 gramdı ki bu ağırlık güvercinlerin taşımak için eğitildiği maksimum yük olarak bilinir.
Fotoğrafların beklemediği kadar iyi çıkması üzerine, Neubronner patent başvurusunda bulunmaya karar verdi. Patent ofisi, bir güvercinin kamera taşıyacağına inanmadığı için böyle bir şeyin imkansız olduğunu iddia ederek, başvuruyu reddetti. Pes etmeyen Neubronner, güvercinler tarafından çekilen fotoğrafları sununca, 1908 yılında patenti almayı başardı.
Neubronner, fotoğraflarını çeşitli uluslararası fotoğraf sergilerinde sergiledi.
Güvercinler gözetleme uçaklarından daha az dikkat çektiği ve düşman mevzilerini daha düşük bir yükseklikten fotoğraflayabildiği için Birinci Dünya Savaşı sırasında kullanıldı. Neubronner’in kuş teknolojisi, İkinci Dünya Savaşı’nda da kullanıldı.
Alman ordusu, uçuş başına 200 poz çekebilen güvercin kamerası geliştirdi. Aynı dönemde İsviçreli saat üreticisi Christian Adrian Michel, panoramik bir kamerayla ve deklanşörü kontrol etmek için geliştirilmiş bir mekanizmayı geliştirdi. Güvercin fotoğrafçılığı, 1970’lerin sonlarına kadar CIA tarafından da kullanılıyordu.
Peki bir ay boyunca ortadan kaybolan Neubronner’in güvercisine ne oldu? Yaklaşık yirmi kilometre uzaklıktaki Wiesbaden’e kadar uçan güvercin ve bir restoran şefi tarafından bakılmış.