Daha çok ABD yapımı korku filmlerinde görülen giyotin, bir idam makinesidir. İlk ortaya çıktığında bu alete “Ulusal Jilet” denilse de daha sonra mucidi ile anılmaya başlanmıştır. Fransız bir doktor olan ‘Joseph Ignace Guillotin’ tarafından icat edilen idam makinesi, idam cezası alan mahkumların daha hızlı ve acısız bir şekilde öldürülmesi amaçlanarak geliştirilmiştir.
Giyotin aslında Avrupa coğrafyasında özellikle Fransız Devrimi sonrası çok yaygın kullanılmış ve binlerce insanın infaz edilmesine neden olmuş bir alettir. Yazılı belgelere göre, ilk defa 1792 yılında bir idam aracı olarak kullanılmıştır. Giyotin kullanılarak idam edilen ilk kişi ise Jacques Pelletier adındaki Fransız bir hırsızdır.

Fransızlar giyotin ile idamın daha “insancıl” olduğunu düşündüğünden devrim yıllarında yeni rejim karşıtı olan birçok aydının bu aletle öldürülmesine karar vermişti. Bu icat öncesi kılıç veya balta kullanılarak gerçekleştirilen idamlarda çeşitli aksilikler olabildiğinden, giyotin daha “garanti” bir çözüm olarak görülmekteydi. İdam sürecinin bir anda gerçekleşmesini sağladığından diğer idam yöntemlerine nazaran daha modern bulunmaktaydı
Giyotin Nasıl Öldürüyor?

Giyotinle idama mahkûm edilen kişiyi yüzüstü olarak, kafasını sabit tutan daire şeklindeki düzeneğe sokan cellâtlar, iki tahta direk arasında asılı duran çapraz açılı keskin bıçağı serbest bırakırlardı. Hızla aşağı inen bu kesici bıçak kafayı vücuttan 000,5 saniye içinde ayırırdı ve mahkûmun kafası hemen önüne konulmuş bir sepete düşerdi. İşte bu onlar için acısız ve ani bir ölüm anlamına geliyordu.
Giyotinli idamlar, fotoğraflarda görüldüğü gibi büyük kalabalıklar önünde ve meydanlarda seramonik bir törenle yapılırdı. Halka açık olarak gerçekleştirilen idamların amacı, suçluları cezalandırmak yanında, insanların o korkunç sahneyi görerek ibret almalarını ve hareketlerine dikkat ederek kendilerine de bu şekilde bir son hazırlamamalarını sağlamaktı.

Bilindiği kadarıyla giyotin ile yapılan son idam ise 17 Haziran 1939 tarihinde gerçekleştirilmiştir ve kurbanın ismi Eugene Weidmann’dır.