Eğlenmek, hoşça vakit geçirmek için kullandığımız bilgisayar oyunları, hayatımızı ciddi şekilde tehdit ediyor.
Dünya ve Türkiye’de video oyunları, büyümede sektör olarak en önde yer alıyor. Oyunların yol açtığı bağımlılıksa insan hayatını tehdit etmeyi artarak sürdürüyor. Bilgisayar oyunları özellikle çocuk ve gençler arasında yoğun bir şekilde ve eğlence amaçlı olarak kullanılıyor. Eğlendirici olarak görülen bu faaliyet ileride bağımlığa neden oluyor.
Bir müddet sonra oynayanlarda algılama ve bilinç kaybının yaşanmasına yol açıyor. Bu da elbetteki bağımlının,aile içindeki yaşamında ve çevreyle olan iletişiminde pek çok sorun teşkil ediyor. Bağımlılık riski ise her geçen gün biraz daha artıyor.
Araştırma Sonuçları
Bilimsel araştırmalar sonucunda oyunların, beyine mutluluk hormonu salgılattığı kanıtlandı. Oyunlar ayrıca, ödül ve mutluluk duygusu da uyandırıyor. Bağımlı uyumayıp oyun oynuyor. Uyku düzenini yok eden durum vücut dengesini bozuyor.
Bu kişiler bir müddet sonra günlük hayattaki işlerini yapmamaya, ertelemeye başlıyor. Sebeplerden doğan yorgunluk ve düzensizlik hayatı olumsuz etkiliyor.
Sorumlulukları Bir Kenara İtip Hayatı Umursamamak Oyun Bağımlılığıdır
50 saatten fazla Starcraft oynayan bir korelinin ölüm haberi basında yer alan olaylardan sadece biriydi. Medyamızın yer verdiği diğer haberler insanı korku içine sokabiliyor. Korkular ise ön yargıların oluşmasına neden oluyor. Oyuncu, bağımlılığını sorgulamaya başlıyor.
Bağımlılığın neden olduğu ölümlerin Türkiye ve Dünya’da birçok örneğini görmek mümkün. Oyun bağımlılığının sebepleri arasında; kişinin kendi kendini soktuğu bir kısır döngü var. Buna sebep olan ise işsizlik ve amaçsızlık. Oyunlar, yapacak daha iyi bir şey olmadığı için eğlence olmaktan çıkıp bağımlılık halini alıyor.
İşi, ailesi olup da onlara zaman ayırmak yerine oyun oynamayı tercih edenler gerçek bağımlılar. Bu kişiler hayattan tamamen kopanlar olarak nitelendiriliyor. Oyuncunun topluma karşı anlayışsızlığı ve sorumluluklardan kaçması da büyük bir sorun teşkil ediyor. Bilgisayar bağımlılığı, bir süre sonra toplum baskısı, çatışma ve sorun oluşturur hale geliyor.
Oyunların “Beyne” Etkisi
Bilgisayar oyunlarının beyin aktivitesini artırdığı, beyni esnek ve genç tutmak için faydalı olduğu da bilinen bir gerçek. 80 yaşındaki bir insanın yeni bir dil öğrenmesi ve bunu yaparken zorlanması zihinsel olarak 20 yaş gençleşmesine olanak sağlıyor. Beyin bir kas gibi çalıştıkça güçleniyor. Yeni bir bilgisayar oyunu oynamayı öğrenmek beyin için oldukça faydalı.
Oyunlar hayattaki diğer şeylerle dengelendiği sürece yarara dönüşüyor. İnsan hayatı sadece iş, okul ve ev olmadığı gibi sadece bilgisayar oyunu da olmadığı ifadesine yer veriliyor. Bilgisayar bağımlılığı için endişelenmek yerine bol meşgale edinmek, çok çalışmak, iyi eğlenmek ve bir o kadar da iyi dinlenmek gerekliliği görüşü araştırmalarda kendine yer buluyor.
Ülkemizde 11-35 yaşları arasında yaklaşık bir milyon kişi strateji ve rol oyunlarını düzenli bir şekilde tüketiyor. Bu kitledeki erkek sayısı kadın sayısının tam 4 katı durumunda. Japonya’da ise 300 bin genç bilgisayar oyunları için odalarına kapanmış vaziyette. Bu kişilere hayattan elini eteğini çeken kişi anlamına gelen ‘hikikomori’ deniliyor.
Dünya ülkeleri bağımlılıkla mücadele için birçok proje geliştirdi. Çin hükümeti seneler önce 3 saatten fazla bilgisayar başında kalmayı yasaklayıp online denetime başladı. Yine Çin’de internet ve oyunlarının bağımlılığını tedavi etmeye yönelik bir merkez oluşturuldu. 14- 24 yaş arası gençler bu merkezlerde tedavi ediliyor.
Bilgisayar Evin Hangi Köşesinde Yer Almalı?
Bilgisayarın evdeki ortak bir alanda bulundurulmasında fayda var. Çocuklara oyun oynarken nasıl davranmaları gerektiği öğretilmeli. Onları rahatsız eden her türlü davranış karşısında ebeveynlerine durumu bildirmeleri gerekliliği de söylenmeli. Her şeyden önemlisi bunun sadece bir “oyun” olduğu çocuğun zihnine aşılanmalı. Gerçek hayatın dışarıda onları tüm güzel renkleriyle beklediği asla unutturulmamalı.
