Parçalanan vücutlar, cinsel tacizler… Dünyanın değişik ülkelerinden ürpertici ve bir o kadar da korkunç cinayet davalarını sizler için derledik.
Claudia Mijangos, Meksika
1989’da kendisine bir iblisin sahip olduğunu iddia ederek, kendi öz 3 çocuğunu bıçakladı. Yerel efsaneye göre cinayet işlenen evin ele geçirilmiş olduğu düşünülüyor. 30 yıl hapis cezasına çarptırılan kadın, halen hapishanede.
Ronald Janssen, Belçika
Belçikalı bir resim öğretmeni olan Janssen, 2010 yılında yılbaşı günü aralarında çocukların da bulunduğu 3 kişiyi öldürdü. Ayrıca birçok genç kadının ölümünde de parmağı olduğu düşünülen katil, müebbet hapisle yargılandı.
Norman Afzal Simons, Güney Afrika
“İstasyon Katili” olarak da bilinen Simons, 1986 ila 1994 yılları arasında 22 kişiyi -çoğunu boğarak- öldürdü. Kurbanlarının cansız bedenlerinin yanına bıraktığı el yazısı notlarla ünlendi. Müebbet hapse çarptırılan katil, hapishanede cezasını çekiyor.
Kevin Hjalmarsson Cinayeti, İsveç
Boğazına sopa bastırılarak boğulduğu düşünülen 4 yaşındaki Hjalmarsson, 1998 yılında evinin bahçesinde ölü bulundu. O dönemin polisleri o bölgede yaşayan iki çocuğun yapabilme ihtimali üzerine yoğunlaştı fakat cinayet hakkında bu teori çürütüldü. Halen Kevin’in gerçek katilinin kim olduğu bilinmiyor.
Yorkshire Katili, İngiltere
Peter Sutcliffe bilindiği kadarıyla en az 13 kadını öldürdü. 70’lerin sonlarında çekiçle 7 çocuğu öldürmeye çalıştı. Soruşturma oldukça karışıktı ve Yorkshire polisi cinayetler işlenene kadar davayı çözemedi. Yorkshire katili Sutcliffe, şu an hapiste.
Hello Kitty Cinayeti, Hong Kong
1999’da bir gece kulübünde çalışan Fan Man-Yee adlı bir genç kız, üç erkek tarafından kaçırıldı ve ölene kadar haber alınamadı. 1 ay boyunca işkence edilen genç kız sonrasında ölü bulundu. Başı kesilen Man-Yee’nin kafasının olduğu yere büyük bir Hello Kitty kafası koyulmuş halde bulundu.
Luka Magnotta, Kanada
2012’de öldürdüğü adamın videosunu internete koydu. Videoda bir buz kıracağı ile öldürdüğü insanı bıçakladığı doğrayıp vücudunun bazı bölümlerini yediği görülüyor. Kalan bazı bölümlerini de ülke çapında kargoyla insanlara yollayan cani, halen ömür boyu hapis cezasıyla hapiste yatıyor.
Marc Dutroux ve Michelle Martin, Belçika
1995-1996 yılları arasında evli olan çift altı kız çocuğuna işkence yaptı, cinsel tacizde bulunda ve dört kişiyi öldürdü. Dutroux şu anda ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı, bir diğer cani Martin ise 13 yıl hapse mahkum edildi.
Dagmar Overbye, Danimarka
1913 ve 1920 yılları arasında çeşitli yöntemlerle (boğma,yakma) aralarında kendi çocuğunun da olduğu 25 bebeği öldüren cani kadın 42 yaşında cezaevinde öldü.
Crawford Aile Cinayeti, Avustralya
Elmer Crawford isimli adamın 1970 yılında ortadan kaybolmadan önce Victoria’da yaşayan tüm ailesini öldürdüğüne inanılıyor. Crawford’un hamile eşini ve üç çocuğunu elektrik akımıyla öldürüp arabaya istifledikten sonra, arabayı uçuruma sürdüğü iddia ediliyor. Cesedi araçtan çıkmayan adam hâlâ bulunamadı ve dava gizemini koruyor.
Katherine Knight, Avusturalya
Şartlı tahliye imkanı olmadan ömür boyu hapis cezasına çarptırılan ilk Avustralya kadını olma özelliğini taşıyan Knight, 2000 yılında kocasını bıçaklayarak öldürdü ardından derisini soyup pişirdi ve parçalarını çocuklarını beslemek için kullandı.
Sada Abe, Japonya
Mayıs 1936’da Sada Abe, önce sevgilisini boğdu ardından cinsel organlarını kesti ve yakalanmadan üç gün boyunca çantasında taşıdı. Yakalandığın Abe, “Yaşadığı sürece diğer kadınlar tarafından beğenilebilirdi, onu öldürürsem başka bir kadın ona bir daha dokunamaz.” diyerek cinayeti itiraf etti.
Leonarda Cianciulli, İtalya
1939-1940 yılları arasında Cianciulli, kadın komşularından üçünü öldürdü ve parçalandı. Parçalarından sabun yapan kadın, kalıntılarından kek yapıp diğer komşularına servis etti. 1970 yılında cezaevinde öldü.